top of page
karabuk-banner.jpg

Karabük

Alışveriş
Konaklama
Ulaşım
İstatistikler
Galeri
Doğal Güzellikler
Yemek Kültürü
Eğlence Merkezleri
Sportif Faaliyetler
Folklorik Değerler

KARABÜK  TARİHİ YERLERİ

HADRIANAPOLIS ANTİK KENTİ

Karabük'ün Eskipazar ilçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta yer alan Hadrianapolis Antik Kenti'nde yaşam Roma dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 1. yüzyılda kurulduğu ve MS 8. yüzyıla kadar yerleşim amacıyla kullanıldığı düşünülen bu antik dönem kentinde yapılan her akademik kazı çalışmasında oldukça önemli bilgiler elde edilmektedir.

Oldukça zengin kalıntılara sahip olan kentte birçok yapı günümüze kadar gelebilmiş ve kentte diğer antik kentlerde rastlanmayan özelliklere rastlanmıştır. Ayrıca kazı çalışmaları ve şehrin gün ışığına çıkmamış yerleri de içinde birçok hazineyi barındırmaktadır.

Burada yaşayanlarla ve yaşadıkları Hadrianapolis kenti için tarih kitaplarında bazı önemli bilgiler geçmektedir. Bu bilgilerden biri de para basımı için şehirde bir darphane kurulmuş olduğudur. Ancak darphanenin yeri şehirde bulunamamıştır.

Hadrianapolis Antik Kenti'nde gün yüzüne çıkarılan yerler arasında; sütun başlıklarını, surları, kiliseleri, kaya mezarlarını, gözyaşı şişelerini, mahzenleri ve su sarnıçlarını sayabiliriz. Tüm bunların yanında mozaikleri, sütunları ve freskleri de şehirde özellikle ilgi çeken yerleri arasında gösterilmektedir. Antik kentte ayrıca Anadolu'nun en erken kilise örneklerinde rastlanmıştır.

SAFRANBOLU EVLERİ

Kültür turizmi kapsamında Safranbolu'yu Ülkemizde ve Dünyada ön plana çıkartan en önemli unsur geleneksel Türk mimarisi tarzındaki Safranbolu evleridir. Bu evler bir yandan kentsel konumlarıyla diğer yandan mimarileriyle dikkate değerlerdir. İlçe merkezinde 18. ve 19. yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Evler Safranbolu'nun iki ayrı kesiminde gruplanmıştır. Birincisi şehir diye bilinen kışlık olarak kullanılan, ikincisi bağlar diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesimdir.

Safranbolu, geleneksel Türk toplum yaşamının özelliklerini kent ölçeğinde yaşatan, tarihi ve kültürel eserlerini tüm insanlara sunan bir örnek bir kenttir. Sahip olduğu zengin kültürel miras ve bu mirasın korumadaki başarısı Safranbolu'yu bir dünya kenti ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alınmasını sağlamıştır.

Daha çok Eski Türk Evleri ile tanınan Safranbolu, tarihi boyutuyla, doğal güzellikleriyle ve kent ölçeğinde korumacılıkta örnek oluşturmasıyla gün geçtikçe daha çok ilgi görmektedir. 1200'ü koruma altında olan sayısız kültürel eseri bulunan Safranbolu, bugün kent ölçeğinde en iyi korunan yer olarak anılmaktadır.

Safranbolu Yemeniciler Çarşısı Arastası

Safranbolu'da yer alan ve birbirine bitişik 48 ahşap dükkândan oluşan Safranbolu Yemeniciler Çarşısı Arastası, bölgenin tarihi yerlerinin başında gelmektedir. Çarşının bu düzeni ise Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. O dönemde aynı meslek grubunda çalışanlar için bu tarz çarşılar yapılmakta olup yorgancılar, yastıkçılar gibi çeşitli gruplarda çarşılar bulunmaktadır. Ayakkabıya da pabuç, çarık ve yemeni dendiği için ayakkabıların satıldığı bu çarşıya da Safranbolu Yemeniciler Çarşısı Arastası denmiştir. Ayakkabıcıların faaliyetlerini uzun yıllar lonca sistemiyle yürüttüğü çarşı kendine özgü bir mimariye sahiptir.

İlk kurulduğu zamanlar Köprülü Mehmet Paşa Camii'nin masraflarını karşılayan bir vakıf çarşısı olan Safranbolu Yemeniciler Çarşısı Arastası, bugün yaz – kış demeden hem yerli hem de yabancı turistlerin ilçede en çok ziyaret ettiği durakların başında geliyor. 1950'li yılların sonuna kadar yemeniciliğin önemli bir zanaat olduğu Safranbolu'daki çarşı günümüzde tarihi dokusunu korumayı başarsa da çeşitli hediyelik eşya dükkânlarının, kahvehanelerin, lokantaların ve birbirinden değerli el emeği ürünlerin satıldığı turistik bir yer haline gelmiştir. Ayrıca çarşı içerisinde bulunan Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi hafta sonları ziyarete açıktır.

Demirciler Arastası

İzzet Mehmet Paşa Camisi altından geçen Akçasu deresinin iki yakasına kurulan çarşı sıcak, soğuk demircilik el sanatlarının üretildiği yaşayan tek lonca çarşısıdır. Bakırcı ve kalaycı esnafları da bu çarşı içerisinde çalışmaktadır.

Yörük Köyü

Karabük-Safranbolu'da bulunan Yörük Köyü, eski evleriyle ve görülmeye değer tarihi yapılarıyla son zamanların en çok ziyaret edilen gezi noktalarından biridir.

Safranbolu'nun minyatürü gibi olan Yörük Köyü'nde en eski konak 450 yıllıktır ve konak "Onbaşıgil Evi" olarak adlandırılmaktadır. Köy, 1997 yılında koruma altına alınmış olup, Sit alanı olarak ilan edilmiştir. Yörük Köyü, Safranbolu ilçesine 20 kilometrelik bir mesafede yer alır.

Köye girdiğiniz an koca bir açık hava müzesi sizleri bekliyor olacak. Evlerin duvarlarına gizlenmiş koca bir tarihe yolculuk yapmak sizleri fazlasıyla etkileyecek. Son zamanlarda sıkça ziyaret edilmektedir Yörük Köyü. Özellikle ilkbahar ve sonbahar mevsiminde yoğun bir ziyaretçi potansiyeline sahiptir.

Tescillenen 93 evin tarihi dokularını fotoğraflayıp ölümsüzleştirmek gezinizin en güzel anlarını oluşturacak. Safranbolu'ya çok yakın bir bölgede yer alan Yörük Köyü'nün ardından; Bulak Mağarası'nı, İncekaya Su Kemeri'ni ve Katır Yolu'nu gezebilirsiniz.

Sipahioğlu Konağı

Safranbolu'nun Yörük Köyü'nde bulunan Sipahioğlu Konağı, 300 yıllık bir geçmişe sahiptir. Konakta 8 nesildir aynı aile yaşıyor. Fakat ikinci ve üçüncü katları müzeye çevrilmiş.

Safranbolu mimarisine sahip olan evin en üst katında konağın ağası otururmuş. İkinci kattaki misafir odasının bir kısmı ahşap duvarlı gibi görünüyor. Ahşabı çektiğinizde misafir banyosu ortaya çıkıyor. Konağın her bir penceresi birbirini görmeyecek şekilde inşa edilmiş.

Ağaç oymacılığının en güzel örneklerini de konakta görebilirsiniz. Taş duvarlara sahip olan konağın içi, bu özelliğiyle yaz mevsiminde serin oluyor. Haremlik ve selamlık bölümleriyle ikiye ayrılmıştır.

Akbulut Konağı

Akbulut Konağı, yaklaşık 250 yıllık bir geçmişe sahiptir. Yapıldığı tarihte içinde hizmetlilerin kalacağı şekilde büyük olduğu söylenir. Zamanında büyük bir yangın yaşanmış ve Akbulut Konağı da bundan etkilenmiştir. Akbulut ailesi tarafından 2011 yılında açılan konakta eskiden sıcak aylarda soğuk suyun çıktığı söyleniyor. 2013 yılında onarımı başlayan konak günümüzde konaklama için kullanılmaktadır. Eski ahşap dolaplar, nostaljik perdeler ve yatakların yanı sıra el emeği halılarla, ahşap pencereler, ahşap giriş kapısı ve çiçeklendirilmiş bahçesiyle huzuru bulabileceğiniz yerler arasındadır.

Mümtazlar Gezi Evi

Safranbolu'nun geleneksel mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Mümtazlar Gezi Evi, 1888 yılında Müftü ve Müderris olan Ziya Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Osmanlı Türk mimarisinin özelliklerini taşıyan Mümtazlar Gezi Evi üç katlı olup haremlik ve selamlık bölümleri birbirinden ayrılmıştır. Evin üç girişi bulunmaktadır. Günümüzde müze olarak ziyaretlere açıktır.

KALELER

Safranbolu Kalesi: Bugün sur ve duvarları tamamen yıkılmıştır. Kalenin yeri 1976 yılında yanan Hükümet Konağı ve Saat Kulesinin olduğu yerdir. Bizans döneminde yapıldığı ve o dönemde Dadybra Kalesi olarak anıldığı bilinmektedir.

Asar Kalesi: Eflani Seferler Köyündedir. Doğal bir tepe üzerine kurulmuş olup, etrafında harçsız moloz taştan yapılmış sur enkazı bulunmaktadır. Savunma amaçlı yapıldığı tahmin edilmektedir.

Asar Kalesi (Eskipazar): Semail Köyü yakınındadır. Kale kalıntıları günümüze ulaşmamıştır.

CAMİLER ve KİLİSELER

Karabük'ün Safranbolu İlçesindeki St. Stefanos Kilisesi (Ulu Cami), Eski Cami (Gazi Süleymen Paşa Cami). Köprülü Mehmet Paşa Cami, Hidayetullah Cami, Taş Minare Cami, Dağdelen Cami, İzzet Mehmet Paşa Cami, Akçasu Cami, Eflani İlçesi Küre-i Hadit Cami görülmeye değer eserlerdir.

Ulu Cami: Safranbolu’nun Kıranköy semtinde bulunan cami eskiden kilise olarak kullanılıyordu. Rumlar anavatanlarına dönünce St. Stefan Kilisesi yenilenerek cami kıvamını almış ve adı da Ulu Cami olarak değiştirilmiş. Kilisenin camiye çevrilmesi sırasında kitabelere zarar verilmemiş.

Köprülü Mehmet Paşa Camii: Karabük-Safranbolu’da bulunan Köprülü Mehmet Paşa Camii, hem sahip olduğu tarihiyle hem de dış mimarisi ve iç dekorasyonuyla mistik bir çekim gücüne sahiptir.

Cami, 1662 yılında Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın isteği üzerine inşa edilmiştir. Camiye ulaşmak oldukça kolaydır. Çeşme Mahallesi’ndeki Safranbolu Çarşısı’nın içerisinde yer alır. 17. yüzyıl mimarisinin önemli örneklerinden biri olan cami, günümüze kadar iki kez restorasyon döneminden geçmiştir.

Güneş Saati: Köprülü Mehmet Paşa Cami’nin avlusundadır. Etrafı demir parmaklıklı muhafaza içindedir ve taş bir kaide üzerine oturtulmuştur. Arapça rakamlarla günün saatini gösterir. Onar dakikalık zaman dilimlerine ayrılmıştır. Mermere çakılı pirinç saçtan bir üçgen üzerinde yansıyan güneş ışığının gölge düşümüyle saati doğru olarak okumak mümkündür. Zaman içerisinde güneş saatinin üzerindeki ağaçlar budanırken, yukarıdan düşen bir ağaç dalı rakamları gösteren mermeri kırmıştır. Safranbolulu bir saatçi ustası olan Mustafa Yapıcı, mermer üzerindeki çizgi ve rakamları eski haliyle yaparak yerine oturtmuştur.

Muvakkithane: Osmanlı döneminde Anadolu topraklarında sınırlı sayıda olan ve halkın zaman ve namaz vakitlerini öğrenmesi için yapılmış olan muvakkithanelerden bir tanesi de Safranbolu'da Köprülü Mehmet Paşa Cami avlusunun batısında yer almaktadır. Bu durum Safranbolu'nun Osmanlı dönemindeki öneminin en bariz göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir. Muvakkithanenin giriş kapısı üzerinde bulunan kitabeden yapının Hicri 1274/MS 1863 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapıya üç basamaklı taş merdivenle ulaşılmaktadır. Yapı iki yanda dikdörtgen bölüm ile bunların ortasında dikdörtgen girişten oluşmaktadır. Yapının ön cephesindeki kademeli düzenlemenin aksine arka kısmı tamamen düz bir duvardan ibarettir. Yan mekanlarda üçer dikdörtgen pencere ve aynalı kemerli giriş kapısının üzerinde dikdörtgen bir pencere bulunmaktadır. Muvakkithanenin ön cephe duvarları kesme yan ve arka duvarları moloz taşla inşa edilmiş olup üç sıra kirpi saçakla sonlandırılmıştır. Çatı biçimi kırma örtü malzemesi alaturka kiremittir.

Kazdağlı Camii: Kazdağlı Mehmet Ağa tarafından Safranbolu çarşısının girişinde yapılan camidir.  Cami, bulunduğu meydana ismini vermiştir. Caminin ön tarafında üç bölümden oluşan son cemaat yeri bulunur. Girişin sağında bulunan tek şerefeli tuğladan yapılmıştır. Yapı, emsallerinden farklı olarak taş ve tuğladan yapılmıştır. Giriş kapısı üzerindeki yazıtta da caminin 1778 tarihinde Borlu Ayanı, Hacı Halil Mahallesi'nden, Kazdağlıoğlu Mehmet Ağa tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Taş ve tuğladan, tek kubbeli olarak yapılmış bu yapıda da tromplardan kasnağa, oradan kubbeye geçilmektedir.

2004'te mülkiyeti belediyeden Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçmiştir ve aynı yıl içinde restore edilmiştir.

İzzet Mehmet Paşa Camii: Safranbolu’lu Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 yılında yaptırılan İzzet Mehmet Paşa Camii, Safranbolu’nun en görkemli ibadethanelerinden biridir. Kare planlı caminin tavan süslemeleri çok hoş. Camiye dışardan bakıldığında, caminin gövdesine nazaran minaresi ayrı bir incelikte inşa edilmiş. Cami ve avlusu altından geçen Akçasu deresi üzerine yapılan kemerler üzerine oturmuş. İstanbul’daki Nurosmaniye Camii’nin küçük bir modeli sayılabilecek cami; kütüphane, abdeshane, iki çeşme ve vakıf dükkânları ile küçük bir külliyeyi oluşturan eğimli araziye uyumlu bir şekilde yerleşmiş. Cami tamamen kesme taştan yapılmış. Cami içindeki kalem işleri ve bezemeler ile minber ve mihrab oldukça zengin bir işçilikle ve özenle yapılmış. Mihrabın üzerinde, caminin yaptırıldığı dönemde padişah olan III. Selim’in tuğrası bulunmakta. Eski Çarşı’da, Cinci Hanı’nın güney batı köşesinde, Demirciler Çarşısının hemen yanında bulunmaktadır.

Eski Cami: Bu cami Bizanslılar devrinde yapılmış ve kentin Türkler tarafından fethine kadar da kilise olarak kullanılmıştır. Safranbolu’da kiliseden camiye çevrilen iki yapıdan biridir. Bu cami, Cami Kebir Mahallesi’ndedir. Moloz taştan harçla yapılmıştır. Kare planlı olup mihrabı, minberi, minaresi ve çatısı ahşaptır. Kadınlar mahfili yine ahşap direkler üzerine oturtulmuştur. Namaz kılınan bölümü 17,5 x 17,5 m’dir.

Dağdelen Cami: Bu cami, Çarşı meydanında, Safranbolu’nun ileri gelenlerinden adı “Kazdağlıoğlu” olarak da bilinen Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Cami, bulunduğu meydana ismini vermiştir. Yapı, emsallerinden farklı olarak taş ve tuğladan yapılmıştır. Giriş kapısı üzerindeki yazıtta da caminin 1778 tarihinde Borlu Ayanı, Hacı Halil Mahallesi'nden, Kazdağlıoğlu Mehmet Ağa tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Taş ve tuğladan, tek kubbeli olarak yapılmış bu yapıda da tromplardan kasnağa, oradan kubbeye geçilmektedir.

OVACIK KAYA MEZARLARI

Gerdek Boğazı kaya mezarları Soğanlı Çayı vadisinde bulunan Pürçükören Köyü Karakoyunlu Mahallesindedir. Mezarların ilk tespiti B.Leonhard tarafından yapılmıştır. Mezarların 7. yüzyıla ve daha eskilere dayandığı tahmin edilmektedir. Mezarın genel görünümü üçgen alınlıklar içiçe dikdörtgenler kullanılmış ve ağaç mimarisi taklit edilmiştir. Sütun başlıkları hurma yaprağı ile süslü olup doğu mimarisinin etkisi görülür.  Karain Kaya Mezarı, Pürçükören Köyü Karakoyunlu Mahallesinin güneybatısında kayalara oyulmuş dört odadan meydana gelmiştir. Kayadibi Mağarası, Karakoyunlu Mahallesinin doğu kısmında kaya içine oyularak yapılmıştır. At nalı biçiminde girişi olan mezar odasında Arslan başları bulunmuştur.

HIDIRLIK TEPESİ

Safranbolu’ya ilk gelen Türklerin konuşlandığı,  yağmur duası ile Hıdırellez kutlamaları yapmış olduğu önemli bir mekândır. Hali hazırda Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın Türbesi (1845), Hızır (Hıdır) Paşa’nın makamı /mezarı, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Dr. Ali Yaver Ataman’ın (1955) anıt mezarı ve iki adet namazgâh bulunmaktadır.

HAN ve HAMAMLAR

Cinci Hanı: Safranbolu'da Çeşme Mahallesinde çarşının merkezindedir. Sultan İbrahim zamanında güçlenen ve zenginleşen, Rumeli Kazaskeri Cinci Hoca'nın (Asıl adı Hüseyin) memleketi Safranbolu'ya yaptırdığı görkemli bir yapıdır.

Cinci Hanı'ndan başka Safranbolu'da Pamukçu ve Tuzcu Hanları adıyla iki han daha bulunmaktadır. Eflani'de 20. yy’ın başlarından kalma bir Katırcı Han bulunmaktadır.

Eski Hamam: Safranbolu'da Çeşme mahallesindedir. Bizans döneminden kalmadır.

Yeni Hamam (Cinci Hamamı): Safranbolu'da Çeşme Mahallesinde Çarşı içindedir. Bu hamamın da Cinci Hoca tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.

Yazıköy Hamamı: Safranbolu İlçesi sınırlarında olup, hangi dönemde yapılmış olduğu bilinmemekle birlikte 1800'lü yılların ortalarında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Bulak Hamamı: Karabük merkez ilçede olup, tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 1780 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Osmanlı dönemi eseridir.

ÇEŞMELER, KÖPRÜLER ve KEMERLER

Safranbolu ilçesinde yazıtlı ve yazıtsız 93 adet kültür varlığı olarak tescilli çeşme bulunmaktadır.

Taşköprü: Safranbolu'nun doğusunda, Konarı köyünün 200 m kuzeyindedir. Eflani Çayı üzerindeki köprünün yapım tarihi belli değildir.

Tokatlı Köprüsü: Safranbolu'nun Aşağı Tokatlı Mahallesindedir. 18. yüzyılda yaptırıldığı ileri sürülmektedir.

İncekaya Su Kemeri: Karabük iline bağlı tarihi Safranbolu ilçesi İncekaya Köyü sınırları içinde yer alan Tokatlı Kanyonu üzerindeki tarihi yapıdır. Suyu karşı tarafa taşımak için kullanılmış bu tarihi değeri yüksek yapının ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmese de 16. yüzyılda tadilat geçirdiği bilinmektedir.

Tarihi değerinin yanı sıra mimari olarak da önem arz eden yapının ilk inşa edildiği tarih bilim insanları tarafından hala tartışmalıdır. Ancak yapının Osmanlı Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1794 - 1798 seneleri arasında onarımı yaptırılarak halkın yeniden kullanımına kazandırıldığı bilinmektedir. Tarihi su kemeri 116 metre uzunluğuna ve yaklaşık 60 metre yüksekliğe sahiptir. Bu büyük kemerin üzerindeki 5 gözlü bölümün tamamı taştan ve Horasan harcıyla yapılmıştır.

Su kemerinin toprak üzerinde kalan bölümleri 2.5 metre genişliğinde, derenin üstüne denk gelen kemer üstü ise 1,20 m genişliğe sahiptir. Kanaldan geçen suyun akış hızının dengelenmesi için su kemeri üç kıvrımlı olacak şekilde inşa edilmiştir. Buradan geçen su Asmazlar Konağı'nın bahçesinde bulunan su terazisinden kentte bulunan çeşmelere dağıtılmıştır. Bu noktadan halka dağıtılan su suya bölgede yaşayan eskiler paşa suyu delermiş.

MÜZELER ve ÖRENYERLERİ

Müzeler

Karabük ilinde resmi nitelikte müze bulunmamaktadır. Kardemir'e ait "Demir-Çelik Müzesi", Safranbolu'da "Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi" ile Kültür Bakanlığı, Kaymakamlık ve özel şahıslar tarafından restore edilerek geziye açılan birkaç Safranbolu Evi (Kaymakamlar Evi, Kileciler Evi, Karaüzümler Evi, Mümtazlar Konağı) müze olarak hizmet vermektedir.

Karabük Kardemir Demir Çelik Müzesi: Nisan 1984 yılında kurulan Karabük Demir Çelik Sanayi Müzesi'nde demir ve çelik sanayi ile ilgili malzeme fotoğraflar bir araya getirilmiştir. Müze aynı zamanda demir çelik sanayisiyle ilgili etkinlikleri, toplumda her yaştan herkese yaymak; kültür ve sanat etkinliklerine yardımcı olmak amacını da gütmektedir.

Bu müzeyi özel kılan bir diğer nokta da; Karabük'te kurulan bu fabrikanın Türkiye'nin ilk entegre demir çelik fabrikası olması ve 1984 yılında fabrika işletmesinin içinde Demir Çelik Sanayi Müzesi'nin de kurulmuş olmasıdır. Bu özel müzenin kuruluşundaki asıl amaç çağdaş teknolojiyi, yeni oluşumları, bu noktadaki gelişen teknolojiyi yeni nesillere aktarmaktır.

Müzede sergilenenler arasında; elde edilen ilk ürünler, döküm modelleri, demir çelik yapımında kullanılan ham maddeleri içeren örnekler, çeşitli profiller, köşebent örnekleri sayılabilir. Bunun yanı sıra yan üretim tesislerinde elde edilen maddeler, ağır sanayi tesislerinin makine yedek parçalarının modelleri, istatistik şemaları, televizyon ve radyo verici anten direklerinin maketleri, Türkiye'de yapılan buharlı lokomotifler, dizel lokomotifler ve raylı vinç maketleri de meraklıları için sergilenmektedir.

Günümüzde müze içerisinde eserler 2 ayrı salonda sergilenmektedir. Müzenin bir de arşiv bölümü bulunmaktadır. Arşiv bölümünde ise geçmişten kalma eserler, kitaplar ve resimler korunma altına alınmıştır.

Müze kuruşundan itibaren tüm hazırlık çalışmaları, dekorasyon, sergileme, montaj gibi birçok çalışma, müessesenin kendi personeli arasında kurulan komisyon tarafından, hiçbir dış yardım almadan yapılmıştır. Bu özel müzeyi Demir Çağı eserleriyle zenginleştirmek ve bu çağın gelişim sürecinin araştırılması amacıyla bir dizi çalışmalar da yapılmaktadır.

Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi: Safranbolu'nun çarşı kesiminde Yemeniciler Arastası'nda 3 numaralı dükkânda Yemeni Ustası Ahmet DEMİREZEN tarafından düzenlenmiştir. Yemeni denilen ayakkabının yapımına ait alet ve edevatların sergilendiği müze, 1989 yılında hizmete açılmıştır.

Kaymakamlar Müze Evi: Safranbolu'da Çarşı Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerindedir. 1979 yılında Kültür Bakanlığınca "Safranbolu Sağlıklaştırma ve Koruma" Projesi kapsamında kamulaştırılıp, restore edilen görkemli bir Safranbolu Evinin düzenlenmesiyle oluşturulmuştur. Eğitim Merkezi ve Müze Ev olarak 198l yılında hizmete giren yapı, ilk sahibinin lakabından dolayı Kaymakamlar Evi olarak isimlendirilmiştir. Her gün çalışma saatlerinde hizmete açıktır.

Örenyerleri

Karabük İlinde Arkeolojik anlamda yapılan araştırmaları sonucunda Eskipazar İlçesinin sınırları içinde, Roma döneminden kalma M.Ö. 64 yılında kurulduğu zannedilen antik Hadrianapolis kentinin harabelerine rastlanılmıştır. Bu kente ait diğer önemli bir yerleşim alanı Kimistene'de Asar Tepedir.

Safranbolu'nun Akören köyünde Roma dönemine ait antik bir yerleşim alanı bulunmaktadır.

Karabük ilinde 32 tümülüs ve 4 büyük höyük bulunmaktadır.

Saat Kulesi

Safranbolu’da eski Hükümet Konağı arkasındadır. Bu gün de görev yapan saat kulesi Padişah lll. Selim’in sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1797 yılında yaptırılmıştır. Kare planlıdır. Kiremit çatısı bulunan kulenin yüksekliği 20 m’dir. 7 günde bir kurulan saat zembereksizdir. Yapı İl Özel idaresince 1999 yılında restore ettirilmiştir. Cuma, Cumartesi, Pazar günleri geziye açıktır.

bottom of page