Bartın
BARTIN TARİHİ YERLER
Kuşkayası Anıtı: Amasra – Bartın karayolu üzerinde, Amasra’ya 4 km uzaklıktaki Kuşkayası mevkisindedir. Roma İmparatoru T. Germanious Claudius zamanında Doğu Eyaletleri İnşa Ordusu Komutanlığı yaptıktan sonra yaşam boyu Bitinya – Pontus Valiliğine atanan Gaius Julius Aguilla tarafından MS 41 – 54 yıllarında yaptırılmıştır. Roma yol ağının bir parçası olan ve İmparatorun anısına yaptırılan bu anıt; yufka kabartma tekniğiyle kayalara oyulmuş Kral Heykeli ve Roma Hâkimiyet Kartalı ile birbirini tamamlayan iki kitabe, oturma sedirleri ve kaya nişlerini kapsamaktadır. Anıta ait, Kral Heykeli ve Hâkimiyet Kartalının başları tahrip olmuştur. Birisi Kral figürünü çevreleyen Niş’in üstünde, diğeri kabartmalardan uzakta ve batıda bulunan birbirini tamamlayan kitabelerde; “Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına, İmparator Germanious’un yüceliği için G.J.Aguilla yaptırdı” ifadeleri bulunmaktadır.
Bedesten: MS 1.yy sonunda veya 2.yy başında yapılmış olup büyük olasılıkla bir Roma Basilique (Eyalet Meclis Sarayı) dir. Roma hamamı, Gymnasium olması ihtimalleri üzerinde durulmuştur. Fakat hamamlarda görülen hiçbir özelliğe sahip olmadığı gibi; Amasra’nın tarihinin hiçbir devrinde bu büyüklükte bir Gymnasium gerektirecek kültür merkezi niteliği kazanmadığı da açıktır. Buna karşılık Roma Basilique’lerinin genel çizgileri bu harabede görülebilmektedir. Formun bir köşesinde “bir veya iki katlı, dikdörtgen konumlu, içinde mahkeme, borsa ve yönetim bölümleri olan, bir cephesi sütunlarla desteğe alınmış, ortadaki daha geniş olmak üzere üç, beş ya da yedi Nef’e ayrılan Senat (Eyalet Merkezlerinde) bulunan Basilique” tanımına tıpatıp uymaktadır. 45 x 188 metrelik muazzam boyutları ile burasının bir Basilique olduğu söylenebilir. (Örneğin, Roma Augustus zamanında tanımlanan bir Basilique’nin boyutları 45 x 101 idi) Yapının daha sonraları Bedesten adını alması da yine asıl işleviyle ilgilidir. Çünkü bu tür yapılar aynı zamanda ticaret işlerinin yürütüldüğü ve yönetildiği merkezlerdi.
Akropol: Amasra’da Bedesten’in güney batısındadır. Surlardan çok az kısmı ayaktadır. Burada bulunan bazı sütunlar Amasra Müzesi’nde sergilenmektedir.
Kemere Köprü: Amasra’daki Sormagir Mahallesi ile Boztepe – Zindan Mahallesini birbirine bağlayan köprüdür. Eski zamanlarda köprünün altı çakıl taşları ile kaplı idi. Amsara deniz temizliğinde köprünün altından deniz akımı sağlanmıştır. Köprüye ulaşım iki ayrı ufak geçitten geçilerek sağlanmaktadır. Köprü Roma döneminde yapılmıştır. Köprü kenarları toprak kayması nedeni ile günümüzde restore edilmiştir.
Direkli Kaya: Amasra Küçük Liman’da bulunan Direkli Kayaların üst üste dizilmesi ile oluşturulmuş 7 m boyunda tarihi kalıntılardan biridir. Uç kısmında kayanın içi oyularak yapılmış bir havuz göze çarpmaktadır. Bu havuz halk arasında Amasrist’in havuzu olarak bilinmektedir.
Amasra Küçüktepe Martyriumu: Uzun yıllar Roma ve Bizans yönetiminde kalan Amasra’nın Ereğli ile birlikte Hristiyanlığın gizlice örgütlendiği ve MÖ 1.yy sonları ile 2.yy’da bütün imparatorlukta etkisi hızla yayılmasında bir hayli taraftar bulduğu ilk yerlerden olduğu söylenmektedir. 9.yy’da Kırım ile ilişkisi bulunan etkin bir Başpiskoposluk merkezi olduğu bilinmektedir.
Antik Tiyatro: Roma dönemine aittir. Amasra’da Aya Yorgi Tepesi’nin güney yamacındadır. Sahne binası ve oturma sıralarının bulunduğu bölümler tahrip olmuştur. Halen mezarlık olarak kullanılmakta olup, sadece giriş kapısına ait kalıntılar görülebilmektedir.
Yer altı Çarşısı: Amasra’da bulunan ve Roma dönemine ait olduğu sanılan çarşının en önemli bölümü Tomaş Kuyusu mevkindedir. Bedesten’deki yapı tekniklerinin aynen uygulandığı 17 m’lik bir ana galeri ile buraya açılan yaklaşık 50 odadan oluşmaktadır. Güneye ve batıya doğru gidildikçe antik şehir alanlarında yer yer geniş kanalizasyonlara ve kanalizasyon bacalarına rastlanır.
KALELER
Amasra Kalesi: İki ana kütleden oluşmaktadır. Boztepe Adasında ve Zindan Mahallesinde yer alan kütleler “Boztepe Kemeri” denilen bir köprü ile bağlanmaktadır. Boztepe’de yer alan ve “Sormagir Kalesi” de denilen yapı Roma dönemine aittir. Kalenin güney surları 200 m olup, üzerinde 6 burç yer almaktadır. Zindan Mahallesinde bulunan kısım ise 300 m uzunluğunda ve 50 m genişliğinde bir alan çevrelemektedir. Ortalama yüksekliği 17 m’dir.
Amasra Kalesi özellikle Cenevizliler tarafından yoğun biçimde kullanılmış, 14. ve 15. Yüzyıllarda ciddi onarımlar görmüştür.
Tekkeönü Kalesi ve Yer altı Galerisi: Kurucaşile’de tarihi Kromna kentinin merkezi olan Tekkeönü köyünün Hisarkale mevkiindedir. Tekkönü Kalesi’ne ait kalıntılarla bütünleşen ve kale içinden denize kadar uzanan bir dehliz ile 7 adet kaya kuyusundan oluşmaktadır. Dönemi bilinmemekle birlikte kuyuların Kromna halkınca savaşta erzaklarını saklamak için kullanıldığı, dehlizin gerektiğinde kaleden denize kaçış dehlizi olduğu denize açılan kapısının liman yapımı sırasında doldurulduğu söylenmektedir.
Cenova Şatosu: Amasra Kalesi’nin iç kale olarak bilinen kesimidir. Cenovalıların bir saray (şato) haline getirdiği kale içine, büyük liman tarafından basamaklı kaldırımla ulaşılan Cenova armalı bir ana kapıdan; kale içinde de yüksek bir burçla korunmaya alınmış şato kapısından girilmektedir. Kapıdaki armalarda; üstte Cenova, alttaki üçlüde solda Poggio (Galata Podestası’nın mensup olduğu, Liguryalı ailenin), ortada Cenova, sağda ise Malaspina (Asup olduğu ailenin) Blazonları vardır.
CAMİ – KİLİSELER ve TÜRBELER
Halil Bey Camii (Yukarı Cami): Bartın şehir merkezindedir. 1872 yılında Halil Bey tarafından yaptırılmıştır. Kubbesiz, dikdörtgen planlı, iki pencere ile aydınlanan kâgir bir yapıdır.
İbrahim Paşa Camii (Orta Cami): Bartın çarşısındadır. Bosna Valisi İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapım yılı bilinmemekle birlikte 150 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. 1864 ve 1897 yıllarında iki yangın geçirdiği, 1898 yılında yeniden yaptırılarak 1901 yılında ibadete açıldığı bilinmektedir. 1968 yılında deprem sonrası tamir görmüştür.
Kare planlı, tek kubbeli ve tek minarelidir. 12’si büyük kubbenin etrafında olmak üzere 32 pencerelidir. Ana malzeme; köşelerde blok kesme taş, diğer kısımları moloz taştır. Altında 11 adet dükkân bulunmaktadır.
Fatih Camii: 9. yüzyılda Amasra Kalesi içinde yapılmış eski bir Bizans kilisesidir. Amasra’nın fethi sırasında 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiştir.
İçkale Mescidi: Amasra Kalesi içinde, eski bir şapeldir. 15. yüzyılda mescide dönüştürülmüş, 1930 yılında ibadete kapatılmıştır. 9. yüzyılda çok itinalı bir tuğla – taş örgü sistemi ile yapılan şapel, 11x7 m boyutlarındadır.
Ambon tonozunda “İsa Peygamber’in Göğe Yükselişi” (Ascension) sahnesini hatırlatan izler; Ambon, Narteks ve duvarlarının ise, renkli ve dinsel konulu duvar resimleri (fresk) ile süslü olduğu görülmektedir. Ancak duvarlar ince bir sıva ile kapatıldığından, bu freskolar zamanla düşen sıva tabakaları altından ortaya çıkmakta ve tahribata uğradığı anlaşılmaktadır.
Aya Nikolas Kilisesi: 1319 yılında Bartın merkezinde yaptırılan ve 1936 yılından itibaren bir süre elektrik santrali olarak kullanılan bu tarihi yapı, 1955 yılında restore edilmiş olup, kültür evi olarak hizmete açılmıştır.
Ebu Derda Türbesi: Hz Peygamberimizin Sancaktarı Ebu Derda hazretlerine ait olduğu söylenir. Ancak tarihi kaynaklara göre, Hicret’in 50.yılında İstanbul’un kuşatılması sırasında bu bölgeden geçerken buralarda bir süre kaldığı tahmin edilen Ebu Derda Hazretleri hatırasına sonradan bir türbe yapıldığı ve burasının manevi bir makam olarak kabul edildiği olasıdır. Türbenin belgelenmeyen bir rivayete göre Bartın Müftülerinden Toscuoğlu Hacı Rıfat Efendi tarafından yaptırıldığı söylenmekte, yılı bilinmemektedir. Eldeki kaynaklardan, takriben yüz yıl kadar önce tamamen yandıktan sonra onarıldığı anlaşılmaktadır. Günümüze sadece bir taş lahdi ulaşan ve yanında küçük bir camii ile kavşak suyu çeşmesi ve bir kuyu bulunan türbe, manevi makam olarak hayli ziyaretçi çekmektedir.
Ayrıca;
-
Merkez Camii (Aşağı) – Bartın
-
Hacı Mehmet Camii – Bartın
-
İkramiye Camii – Bartın
-
Fatih Camii (Eski Kilise – Zindan Mahallesi) – Amasra
-
Şimşirli Baba Camii
HAMAM ve HANLAR
Bartın Şehir Hamamı: 1747 yılında Bartın Voyvodası Çalıkoğlu tarafından yaptırılmıştır. Yapının duvarları harçlı moloz taş, iki katlı soyunma yeri ahşaptır. Bir büyük, üç küçük kubbeli olup, ortasında küçük bir şadırvanı vardır. Ana mekan camekanlı Soymalık, Sıcaklık ve Külhan’dır.
Bartın Somaklıoğlu Hamamı: 1883 yılında Somaklıoğlu Hacı Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır. Günümüze kalıntıları ulaşabilmiştir.
Amasra Hamamı: 17.yy’da yapıldığı sanılmaktadır. Soğukluk, Ilıklık, üç kurnalı yıkanma yeri ve su hazneleri ile Külhan bulunmaktadır. Yıkanma yeri bir orta kubbe ve iki yarım kubbe ile örtülüdür. Soğukluk kısmı yıkılmıştır. Dört köşesinde görülen “Biye” ler Anadolu Beylikleri döneminin tipik mimari özelliklerini taşımaktadır.
Bartın Taşhan: 1832 – 1835 yılları arasında Hacı Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. 24,25 x 23,70 m’lik alanı kaplamakta olup, iki katlı, dikdörtgen planlı ve açık avluludur. 18 odası, 16 tonozlu bölmesi vardır. Halen şahıs mülkiyetinde ticari amaçla kullanılmaktadır. Kent merkezinde, Hükümet caddesindedir.
Bartın Dervişoğlu Hanı: 1897 yılında Dervişoğlu Ali ve Osman Kardeşler tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgene yakın planlı, iki katlı ve revaklıdır. Birinci katta 7, ikinci katta 9 odası vardır. Yapı malzemeleri taş ve tuğla olup, sonradan restore edilmiştir. Halen ticari depo olarak kullanılmaktadır. Karakaş caddesindedir.